Son çalışmalar, birçok kanser türünde ölüm oranının düşmesine rağmen ağız kanserinde bu oranın arttığını gösteriyor. Oysa ağız kanseri, erken teşhis edildiği takdirde tedavisi en kolay hastalıklardan biridir. Diş hekiminizin yılda bir kez yapacağı ağız içi kanser taramasıyla hastalık erken dönemde yakalanabilir.
Kimler ağız kanseri riski taşır?
Birçok insan her saatte bir kişinin ağız kanserinden öldüğünü duyduğunda şaşırmaktadır. Bu kanser tipi; boyun, beyin, yumurtalık ve deri kanserinden çok daha ölümcüldür. Son çalışmalarda, birçok kanser türünde ölüm oranının düşmesine rağmen ağız kanserlerinde bu oranın arttığı görülmektedir. Pap smear tesleri, PSA testleri ve mamografi gibi erken tespit yöntemlerinin rahim, prostat ve meme kanserleri oranlarının azalmasında faydalı olduğunu zaten biliyorduk. Ağız kanserlerinin erken teşhis edildiği takdirde tedavisi en kolay hastalıklardan biri olduğu öğrenildiğinden beri diş hekiminizin sizi düzenli olarak görmesi ağzınızdaki sorunları dikkatli bir şekilde takip etmesi oldukça önemli hale geldi. Kansere dönüşmesi muhtemel lezyonların ya da ağız kanserinin erken dönemde yakalanması durumunda tedavi çok daha kolaydır, yayılımı engellenebilir ve başarı oranı yüzde 82’den daha fazladır. Teknolojinin de getirdiği yeniliklerle erken teşhis muayenenin yanı sıra ağız içi tarama cihazlarında da kullanımını artırmış, başarı oranını yükseltmiştir.
Kanser şüphesi olan ya da kansere dönüşmesi muhtemel olan iki tip lezyon vardır: Beyaz lezyonlar (lökopilakiler) ve kırmızı lezyonlar (eritroplakiler). Kırmızı lezyonlar çok daha az görülürler fakat kansere dönüşme riskleri çok daha fazladır. Eğer kırmızı ya da beyaz lezyon 2 hafta içerisinde kendiliğinden geçmezse yeniden değerlendirilmeli ve kesin teşhis için biyopsi alınmalıdır. Ağız kanserlerinin diğer belirtileri: